Profesör İsmail Tufan der ki;
Yaşlılık politikası deyince, bundan ne anlamak gerekiyor?
İki şeyi: Yaşlanma politikaları ve yaşlılık politikalarını; birincisinde yaşlanma süreçlerinin yapılandırılması ön plandadır. İnsanın tüm ömrünü dikkate alan politikalardır. Gençlik politikaları bu açıdan bakıldığında yaşlanma politikalarının bir parçasıdır. Çünkü yaşlanma politikaları daha geniş kapsamlıdır. Eğitim, öğretim, sosyal güvenlik, kadın ve aile politikalarını da bunun içinde değerlendirebiliriz. Bir insanın ömür boyu devam eden yaşlanma süreçlerinin siyasi kararlarla yapılandırılması girişimlerine ben “yaşlanma politikası” diyorum.
Diğeri, yani yaşlılık politikası, doğrudan yaşlılığın yapılandırılmasıyla ilgili siyasi kararları kapsıyor. Örneğin “emeklilik” bunun bir parçasıdır, ama aynı zamanda yaşlılık yaşlılara yönelik sosyal hizmetler, bakım hizmetleri, topluma katılım olanakları gibi birçok konuyla bağlantılıdır. Yaşlanma ve yaşlılığa siyasi çözüm getirmek istiyorsak, bunların farklı perspektiflerden bakıldığında kazandıkları anlamları görmek şarttır..
Ülkemiz için yaşlı hizmetleri her geçen gün gelişmeye devam etmektedir.İlk planda ülkemizi incelediğimizde gerekli olan’yaşlılık politikaları’ oluşturulması gerekliliğini düşünebiliriz..Her geçen gün yaşlanan nüfusumuzun sorunlara ilişkin ihtiyaçlarına binaen yaşlılık politikamızın rotasının bütün yönleriyle çizilmesi yaşlıların ve sosyal çevrelerin yaşam kalitesi için büyük önem arz etmektedir..Yaşlılık politikaları kapsamında ülkemizin yaşlıya dair hizmetleri incelendiğinde istenilen düzeyde değildir..Yaşlılık politikalarının oluşturulması multidisipliner ve interdisipliner bir çalışmayı gerektirmektedir..Bu nedenle yaşlılık politikalarının oluşturulmasında mutlaka Gerontologlar da yer almalıdır..Nerede yaşlı birey var orada Gerontologun varlığı mutlak şarttır..!!